55 yaşındaki Ahmet Yılmaz, son iki yıldır yaşamını bir mağarada sürdürüyor ve bu süre zarfında pek çok kişi için sıradan bir yaşam tarzı olan "normal" yaşamdan uzak durmayı tercih etti. İki yıl boyunca mağaranın sakinliğinde, doğayla iç içe geçirdiği zamanı geride bırakan Yılmaz, geçtiğimiz günlerde taşındığı yeni evine dair hissettiklerini paylaştı. Yılmaz, yeni hayatına geçiş yaparken yaşadığı deneyimleri ve mağarada bulunduğu süre boyunca edindiği dersleri mutlulukla anlattı.
Aldığı kararı açıklarken Yılmaz, "Mağaram mükemmeldi, bol oksijenliydi ve huzurluydum," dedi. Mağarada geçirdiği zamanın yalnızca fiziksel değil, ruhsal sağlığı üzerinde de olumlu bir etkisi olduğunu ifade eden Yılmaz, doğanın sunduğu sakinliğin ve doğal kaynakların hayatına kattığı değere dikkat çekti. Geçtiğimiz yıllarda çoğu insanın doğayla olan bağlantısını kaybettiğini vurgulayarak, "Doğada yaşamak, insanın kendini yeniden bulmasına yardımcı oluyor," şeklinde bir açıklama yaptı. İnsanların hızlı yaşam tempo ve karmaşasından uzakta, doğanın içinde yaşamanın getirdiği huzurun farkına varmaları gerektiğini belirten Yılmaz, bu yaşam tarzının aslında birçok kişinin hayallerinde yer aldığını fakat çok az kişinin buna cesaret edebildiğini savundu.
Şimdi yeni bir hayata adım atan Yılmaz, taşındığı evin ilk başta sunduğu konforun yanı sıra, modern yaşamın getirdiği zorluklarla da yüzleşmek zorunda kalacağını biliyor. "Mağarada olmak, dış dünyadan soyutlanmak demekti. Ancak şimdi sosyal medya, iş stresi ve gündelik hayatın karmaşası ile başa çıkmam gerekiyor," diyen Yılmaz, yeni hayatında karşılaşacağı zorluklara yönelik hazırlık yapmadığını itiraf etti. "Ama tüm bunlar, doğanın sunduğu huzuru arayarak geçirdiğim iki yılın ardından bana sadece birer deneyim olarak geliyor," dedi. Yeni evinde ufak bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri, doğanın sunduğu güzelliklerle bir araya getirerek yeni bir yaşam tarzı oluşturacak olan Yılmaz, "Her şeyin bir dengesinin olduğunu düşünmek lazım," diyerek doğayla olan bağını güçlü tutmaya kararlı olduğunu belirtti.
Son iki yılını mağara yaşamında geçiren Yılmaz, her türlü zorluğa rağmen bu deneyimde elde ettiği disiplinin, kendisine yeni hayatında da rehberlik edeceğinden emin. "Doğada yaşamak bana zamanın ve hayatın ne kadar değerli olduğunu öğretti. Şimdi bu dersi, günlük hayatımda uygulamak ve insanlarla paylaşmak için sabırsızlanıyorum," şeklinde konuştu. Yılmaz, yeni hayatında aynı huzuru yaşamayı diliyor ve "Doğada geçirdiğim zaman unutulmaz bir deneyimdi" diyerek sona erdi.
Böylesine ilginç bir yaşam hikayesinin, doğaseverler ve sıradan yaşamdan farklı bir şeyler arayanlar için bir ilham kaynağı olacağını düşünen Yılmaz, yeni hayatının kendisine ve çevresine nasıl katkı sağlayacağını görmek için sabırsızlanıyor. Bu macera dolu hayat tarzının yalnızca bir başlangıç olduğunu ifade eden Yılmaz, insanların doğayla olan bağlarını yeniden düşünmeleri gerektiğini savunarak, "Herkes yaşadığı ortamın kıymetini bilmeli ve doğada geçirecekleri zamanın sade birer huzur kaynağı olduğunu anlamalı," sözleriyle mesajını veriyor.