Ünlü Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar, 1980’li yılların en korkulan ve en zengin suçlularından biriydi. Onun imparatorluğu, dünya çapında uyuşturucu ticaretine hükmediyor, gözleri dönmüş müfettişlerin ve yasadışı kartellerin dikkatini çekiyordu. Ancak, bu karanlık dünyasının arka planında, kayıtlardaki en sıra dışı mesleklerden biri olan uçucular yer alıyordu. Escobar’ın pilotu olan Gustavo Gaviria, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir röportajda, 20 milyon dolarlık maaş teklifiyle ilgili ilginç detayları paylaştı. Bu teklifin hayatını nasıl etkilediğini, neden ilk başta kabul etmediğini ve o dönemdeki tecrübelerini anlattı.
Gustavo Gaviria, hava dağlarında uçmanın heyecanını hissettiği genç yaşlardan itibaren uçaklarla olan tutkusunu geliştirdi. Yeteneklerini geliştiren Gaviria, sonunda Pablo Escobar gibi bir figürle karşılaştığında, hayatının bir dönüm noktasına gelmiş olduğunu hissetti. Escobar, Gaviria'nın uçuş yeteneklerinden haberdar olduktan sonra ona iş teklif etti. İlk başta bu teklifi kabul etmemiş olmasına rağmen, Gaviria kısa süre içinde bu teklifin getirdiği fırsatları değerlendirmenin önemini anladı.
Gaviria, Escobar’ın yanında çalışmanın sadece büyük maddi kazançla sonuçlanacağını değil, aynı zamanda ciddi riskler barındırdığını da kabul ediyor. "20 milyon doları duydum ve bu oldukça cazip bir teklifti," diyor Gaviria. "Ama bu işin ne anlama geldiğini ve bunun getireceği tehlikeleri düşündüğümde, ilk başta reddettim." Ancak zamanla, hayatı boyunca kazanabileceği en büyük fırsatın bu olduğunu fark etti ve teklifi kabul etti.
Yıllar içinde uçakla büyük miktarda uyuşturucu malzeme taşırken, Gaviria aynı zamanda sık sık ölümle burun buruna geldi. Uçakların düşmesi, takip eden düşmanlar ve ihanetler... Tüm bunlar, hayatının her anını tehlikeli kılıyordu. Uçuşları sırasında yaşadığı bu olağanüstü deneyimler, onu hem uçuş becerileri konusunda hem de mücadele ruhuyla geliştirdi. Ancak, bir yandan da bu hayatın beklenmedik sonuçlarını anlayışla karşılaması gerekiyordu. Escobar’ın yaşam tarzı, sadece bir pilot olmanın ötesinde, bir yaşam mücadelesine dönüşüyordu.
Gaviria, Pablo Escobar'ın yanında çalışmanın infazı, iş ve etik ile ilgili birçok soruyu da gündeme getirdiğini belirtti. Bir yandan büyük paralar kazanırken, diğer yandan yasadışı bir yaşam tarzının parçası olmasından dolayı içsel çatışmalar yaşadığını dile getirdi. "Bazen düşündüm, bu işin neresindeyim? Ama maddi zorluklarım beni bunun içine çekti" dedi. Uçak uçurmak ve Pablo Escobar’ın yanında olmak, ona bir yandan heyecan verirken, diğer yandan büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyordu.
Sonuç olarak, Gustavo Gaviria’nın bu cesur ve bir o kadar da korkutucu deneyimleri, herkesin hayal ettiği bir yaşam tarzı gibi görünse de, gerçekte büyük bedeller ödenerek elde edilen bir yaşam. Escobar’ın pilotu olarak geçirdiği süre, ona sadece maddi kazançlar getirmekle kalmadı, aynı zamanda hayatının ve yaşam tarzının geri kalanında etkili olabilecek birçok ders de kazandırdı.
Umarız ki Gaviria’nın hikayesi, bireylerin seçimlerinin ve yaşam tarzının getirdiği sonuçları anlamada bir kıvılcım olur. Uçuşun özgürlüğü ile yasadışı bir yaşamın kısıtlamaları arasında sıkışan biri olarak Gaviria’nın anlattıkları, bizi er geç yaşamımızdaki seçimlerimizi düşünmeye yönlendiriyor.